Zihnin İçindeki Pusula.
Anneler Günü.
Bir yanımda sonsuz bir huzur, bir yanımda saklanmış sinsi bir hüzün var.
Anneme sarıldım bu sabah. Tutamadım yine gözyaşlarımı. Çocuk olmak ne kadar güzel dedim içimden. Hala birinin gözünde çocuk olabilmek ne güzel.
Dünyaya gözlerini açan bebek önce annesi zanneder ya kendini. İlk ona aşık olur. Onun varlığında kendisi de var olur. Annesinin gidişi dünyanın sonudur.
Aşk dediğimiz de bu değil mi zaten? Bir olmak, tam olmak, onsuz olamamak.. O yüzdendir ki tüm resimler anne için yapılır, tüm şiirler anneye yazılır, gözyaşları ona akıtılır.
Zihninin içindeki ‘pusuladır’ anne.
Kendi seçtiğini sandığın her yolu sana aslında ‘seni doğuran’ gösterir. Anne ilahi bir kaderdir. Bil ki ne karanlığının ne de aydınlığının tek sahibi sensin. Çatışmalarının, korkularının, aşklarının, tutkularının.. Tüm duygularının etrafında bir hayalet gibi dolaşır annen.
Bu yüzdendir ki en zoru ‘O’nun yokluğudur. Bir yanım annesi gidenlere üzülür bugün.
Ne kadar güçlü, ne kadar başarılı veya mutlu olursa olsun, öksüz kalınca boyun hep biraz eğik kalır. Kaç yaşında olursa olsun sanki omuzlarında kocaman inatçı bir yalnızlık taşır.
Koşulsuz ve her şeyden çok sevilmekten mahrum kalmak zor bir sınav..
Var olan annenin yokluğu ise daha acı. Ruhu sakat bırakır. Bir ömür boyu başkasının gözünde var olabilmek isteyen insanın özünde kendi annesinin gözünde var olamayan bir çocuk yatar..
Şefkatine muhtaç olduğun kapının sana kapalı olması o kapının hiç olmamasından çok daha derin yaralar.
Doyasıya sevin bugün annelerinizi. Sımsıkı sarılın varlıklarına, öyle bir içinize çekin ve şükredin ki tüm dünya bu sevgiden nasibini alsın..
Rahmen ve rağmen seven tüm anneler..❤️