İstanbul'un En Eğlenceli Macera Parkı: Forestanbul

İstanbul Kemerburgaz’da ormanın ortasında yemyeşil kocaman ağaçların arasında kurulmuş Türkiye’nin en büyük doğa macera parklarından biri Forestanbul.
İçinde her yaş grubundan insanı eğlendirebilecek aktiviteler var. Biz gitmeden bu kadar keyif alacağımzı tahmin etmemiştik. Doğayı ve macerayı seviyorsanız bence kaçırılmaması gereken bir yer. Ayrıca çocuklar için de çok keyifli bölümleri var.
Biraz mekandan bahsederek başlayayım. Burası Kemerburgaz yolunda Belgrad Ormanı'nın yemyeşil ağaçlarının arasında 65000 metrekarelik bir alana yayılmış farklı farklı etaplardan oluşan bir açık hava etkinlik alanı aslında. Navigasyonu kullanarak aracınızla kolayca bulabilirsiniz. Linkini buraya bırakıyorum. http://forestanbul.com/iletisim/
Gitmeden rezervasyon yapmanız gereken tek bölüm “Yüksek İp Parkuru”. Telefon açıp öncesinde size belirtilen 2 saatlik zaman dilimleri için rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Bu aynı zamanda parkurların kalabalık olmasını da önlemiş oluyor. Bu bölüme başlamadan önce 10 -15 dakika süren bir eğitim almanız gerekiyor. Ağaçların tepelerinde yerden metrelerce yükseklikte gezinmeden önce içinizi rahatlatıyorlar anlayacağınız.
Güvenliği gayet iyi. Çelik halatlar çift güvenlik sistemi ile çalıştığından her koşulda belinizden sizi tutan bir halat oluyor. Anlaması da kullanması da çok kolay. Bu eğitimi her defasında almak istemiyorsanız eğitim kartınızı almayı unutmayın. O kartla bir sonraki seferde sadece rezervasyon yaptırarak parkurlara girebiliyorsunuz.
Bu alanda 11 adet farklı zorluk derecelerinde parkur var. En kolayından başlamanızı ve önce kendinizi bir test etmenizi tavsiye ediyorum. Dışarıdan görüldüğünden çok daha zor ve eğlenceli. Sizi yönlendirecek tabelalardan veya görevlilerden yardım alabilirsiniz. Örneğin bizim gruptan bir kişi daha ilk adımda yükseklik korkusu yüzünden devam edemedi. Biz de kendisini fotoğrafçı yaptık :)
Bizce en adrenalin yüklü ve eğlenceli alan Yüksek ip parkuruydu. Kendinizi sanki bir macera filminin başrol oyuncusu gibi hissediyorsunuz. En azından bizim için öyleydi! Parkurlarda Survivor’daki gibi bir yarış yok ve grup halinde beraber hareket ediyorsunuz. İplerin üzerinde her defasında bir kişi olabiliyor. O yüzden ne kadar ilerleyeceğiniz veya ne kadar sürede tamamlayacağınız tamamen size kalmış. 16 metre yükseklikte siz, ağaçlar ve çelik halatınız başbaşasınız!
Tırmanma duvarı, dev salıncak, serbest düşüş ve bir uçtan bir uca ip üzerinde kayarak gidilen zip-line etkinlikleri için rezervasyona gerek yok. Tüm bu etkinlikleri de 7 yaş ve üzeri çocuklar da kullanabiliyor. Küçük çocuklar içinse hem oynayabilecekleri bir park hem de ağaçların arasına kurulmuş file korumalı bir trambolin bölümü var. Ela burada saatlerce oynadı. Mina’nin favorisi ise zip-line oldu. Kendini metrelerce yükseklikten aşağıya bırakırken hiç tereddüt yaşamadı. Sanırım onlar bizden çok daha korkusuz.
Kısa Kısa..
- İnternet otoparka girdiğiniz andan itibaren çekmiyor. Doğa ile başbaşa, şehir hayatının stresinden uzak kafa dinlemek için harika bir fırsat. Fakat yinede internete ihtiyacınız olursa alanın girişinde bulunan restaurantta ücretsiz wifi kullanabilirsiniz.
- Ormanın içinde olduğundan hava bir kaç derece daha serin olabiliyor. Üzerinize rahat kıyafetler almayı unutmayın.
- Ayakkabınızın kaymayan ve tırmanmaya uygun bir ayakkabı olduğundan emin olun. En ideali sağlam bir koşu ayakkabısı.
- Yemek yemek ve içmek için hem kapalı hem de açık alanı olan bir restaurantı mevcut. Çıkışta mola vermek için ideal.
- Kendinizi Yüksek İp Parkurunda çok zorlamayın çünkü o an farketmeseniz de çok ciddi kas gücü gerektiren bir etkinlik. Spor yapıyor olmama rağmen ertesi gün kollarım ve bacaklarım ağrımadı desem yalan olur.:))
İşin özü kendi maceranızı kendiniz yaratın! Emin olun çok eğleneceksiniz!