Her yaşın ayrı güzelliği var.
Dün doğumgünümdü. Soğuk bir kış günü çok zor bir doğumla gelmişim dünyaya. Daha ilk saatlerimde ölümle yaşam arasında gidip gelirken “Ol” denmiş, ben de bana çizilen yolda var olmayı seçmişim. Her çocuk gibi bebekliğimden 10’lu yaşlarıma kadar ailemin ördüğü kader kilimi neyse öyle ilmik ilmik işlendi hayatım. Tek bir desenini bile değiştirebildiğimi sanmıyorum.
Okumaya Devam...Doğu Ekspresi: Bir Türkiye Fotoğrafı
Doğu ekspresine binmek üzere Kars Gar’ına geldiğimizde gün yeni ağarmıştı. Küçücük bir istasyon dedim içimden. Kim bilir kaç ayrılığa, kaç kavuşmaya ev sahipliği yaptı. Vagon 7, öyle yazıyordu bilette. Rayların üzerinde uzayıp giden kırmızı beyaz trenin arkasına doğru yürümeye başladık. Binmeden bir hatıra fotoğrafı çektik. Telefonu alıp baktım. Sanki bir anda zaman ilerledi ve kızlarımın evlerinde bir fotoğraf albümü oldu bu kare. İçimi nereden geldiğini anlayamadığım bir hüzün kapladı. Çocuklarıma baktım. Acaba onlar benim yaşıma geldiklerinde bu tren hala burada olacak mıydı? Günlerdir neşe içinde heyecanla beklediğimiz yolculuğun başlamasına çok az kalmıştı ve biz karla kaplı Kars’dan sımsıcak anılara sarmalanmış olarak dönüyorduk. Bana bu romantizmi yaşatan fotoğraf değildi, insanlarla beraber hikaye olan “tren”di..
Okumaya Devam...Şeb-i Arus: Kavuşma
Ölümü bir kavuşma olarak görüyordu Mevlana. Sevgiliye, yani Allah’a kavuşma günü. Cenaze değil de düğündü onun için ölüm. Bu nedenle öldüğü gün Mevlevilik’te düğün gecesi olarak kabul edilir. “Şeb” Farsça gece demektir. Arus ise düğün. Şeb-i Arus yani “düğün gecesi” her yıl Aralık’ın 17’sinde hayata gözlerini yumduğu kadim şehir Konya’da törenlerle kutlanır. Mevlana’nın mirası düşünceleri, eserleri ve en önemlisi de ölümünden yüzyıllar sonra hala dünyanın her yerinden milyonlarca insanın kalbinde yaşayan AŞK’tır.
Okumaya Devam...Mevlana'yı Anlamak
Mevlana'nın asıl adı Muhammed Celaleddin'dir. Mevlana ve Rumi de, kendisine sonradan verilen isimlerden. “Efendimiz” anlamına gelen Mevlana ismi Konya'da ders okutmaya basladığı tarihlerde konulmuş. Bu ismi ilk Sems-i Tebrizi ve o dönemde Mevlana'yı sevenler kullanmış, sonrasında adı yerine kullanılan br sembole dönüşmüş. Rumi ise Anadolu demek. Geçmişte Konya Diyar-i Rumi yani Anadolu ülkesinin vilayeti olarak anılıyordu. Ömrünün büyük bir kısmını burada geçiren türbesi hala burada olan Mevlana’nın Rumi olarak çağırılması da buradan gelmekte.
Okumaya Devam...Sema Ayini: Sevgiliye Yolculuk
Sema Hz. Mevlana (1207-1273) ilhamıyla yaratılmış ve geliştirilmiş dünyanın en mistik dansı olarak bilinir. Mevlana’ya da Şems-i Tebrizi öğretmiştir. Aslında daha derin bakıldığında Mevlevi dervişlerinin zikir ayinidir. Ney gibi çalgıları eşliğinde, kollarını iki yana açıp, sağ avucunu gökyüzüne, sol avucunu yeryüzüne döndürerek Hakk’tan alıp halka dağıtarak yaptıkları ayin olarak özetlenebilir. Burada musiki meditasyona yardımcı olan bir enstrümandır. Görünen ve görünmeyen yönleri vardır semanın. Öncesinde Mesnevi okunur, sonra namaz kılınır ve zikir yapılır. Sema’nın tüm aşamalarını ve anlamlarını yazmayı özellikle çok istedim. Çünkü zaman zaman turistik bir gösteri gibi algılanan Sema aslında çok derin manalar içeren, asırlardır yaşayan bir ayindir. Ve onu ancak Sema edenler bilir. Bize de anlatmak ve elçilik etmek düşüyor. Bir gün bu özel gösteriyi izlerken size küçücük de olsa bir katkıda bulunabilirsem ne mutlu bana.
Okumaya Devam...