Norveç Gezi Rehberi

450.000 irili ufaklı gölü, 1000’den fazla fiyordu, şelaleleri, nehirleri, dağları ve eşi benzeri olmayan tabiatıyla dünyanın en iyi yaşam standardına sahip bir ülke hayal edin. Tüm kentleri doğa ile uyumlu olsun. 385.203 km²’ilk yüzölçümüne sahip olmasına karşılık nüfusu sadece 5,2 milyon. Kuzeydeki petrol kaynakları ve ülke genelindeki balıkçılık sayesinde zengin bir ekonomiye sahip. Dünyanın en büyük somon üreticisi. Kişi başına en çok kahve ve aynı zamanda kitap tüketilen ülke. Öyle ki eğer kitap çıkarırsanız ülke genelindeki kütüphanelere göndermek için hükümet 1000 kopya satın alıyor. Ülke genelinde ise eğitim ücretsiz. Anlayacağınız kültüre , eğitime tam destek.
Okumaya Devam...Kars Gezilecek Yerler Rehberi

Kent merkezini keşfetmenin en iyi yolu dünyanın her yerinde olduğu gibi sokaklarında yürümek. Birbirine paralel ve dik inişli çıkışlı yolları Baltık, Selçuklu, Gürcü, Osmanlı, Ermeni mimarisin yansıtan güzel taş binalarla süslüdür.Izgara planına sahip tarihi Kars Merkezinde 11 kilometrelik uzun ve 7 kilometrelik kısa yürüyüş rotası bulunmakta. Yürüyüş rotanızı birkaç bölüme ayırabilirsiniz. Molalar ve öğle yemeğine ayıracağınız vakite göre yarım gün veya 1 gün tüm şehri gezmek için yeterli. Fikir vermesi açısından Kars Kalesinden başlayıp Kars çayına takip ederek Cumhuriyet mahallesine doğru uzanan bir rota hazırladım.
Okumaya Devam...Kars: Doğu'da Bir Masal Şehri

Ülkenin en doğusunda, birçok kültürün etkileşimi altında kalmış, modernliği ve yerelliği bir arada yaşatan, savaşı da barışı da bilen, hikaye anlatan bir şehirdir Kars. İklimi soğuktur ama insanı sıcak. Türkiye’nin en çok güneş alan coğrafyasından biridir. O yüzden kışın en soğuk günlerinde bile bulutların arasından çıkan güneş içinizi ısıtır. Baharla beraber beyaz örtü yerini yemyeşil doğaya bırakır. Derin vadiler, sarıçam ormanları ve botanik bitki örtüsü harika yürüyüş parkurlarına dönüşür. Öyle ki bu güzel kent her mevsim başka türlü sevdirir kendini.
Okumaya Devam...Doğu Ekspresi: Bir Türkiye Fotoğrafı

Doğu ekspresine binmek üzere Kars Gar’ına geldiğimizde gün yeni ağarmıştı. Küçücük bir istasyon dedim içimden. Kim bilir kaç ayrılığa, kaç kavuşmaya ev sahipliği yaptı. Vagon 7, öyle yazıyordu bilette. Rayların üzerinde uzayıp giden kırmızı beyaz trenin arkasına doğru yürümeye başladık. Binmeden bir hatıra fotoğrafı çektik. Telefonu alıp baktım. Sanki bir anda zaman ilerledi ve kızlarımın evlerinde bir fotoğraf albümü oldu bu kare. İçimi nereden geldiğini anlayamadığım bir hüzün kapladı. Çocuklarıma baktım. Acaba onlar benim yaşıma geldiklerinde bu tren hala burada olacak mıydı? Günlerdir neşe içinde heyecanla beklediğimiz yolculuğun başlamasına çok az kalmıştı ve biz karla kaplı Kars’dan sımsıcak anılara sarmalanmış olarak dönüyorduk. Bana bu romantizmi yaşatan fotoğraf değildi, insanlarla beraber hikaye olan “tren”di..
Okumaya Devam...Şeb-i Arus: Kavuşma

Ölümü bir kavuşma olarak görüyordu Mevlana. Sevgiliye, yani Allah’a kavuşma günü. Cenaze değil de düğündü onun için ölüm. Bu nedenle öldüğü gün Mevlevilik’te düğün gecesi olarak kabul edilir. “Şeb” Farsça gece demektir. Arus ise düğün. Şeb-i Arus yani “düğün gecesi” her yıl Aralık’ın 17’sinde hayata gözlerini yumduğu kadim şehir Konya’da törenlerle kutlanır. Mevlana’nın mirası düşünceleri, eserleri ve en önemlisi de ölümünden yüzyıllar sonra hala dünyanın her yerinden milyonlarca insanın kalbinde yaşayan AŞK’tır.
Okumaya Devam...