Korkunun Panzehiridir Şefkat!

İnsanı en çok korkutan şey belirsizliktir.
Hayatın akışına tutunmayı kimi zaman sekteye uğratan belirsizlikler her an her durumda yolumuza çıkabilir ve öngörülemez oluşları nedeniyle bizi gafil avlarlar.
İnsanlığın bugüne kadar mücadele ettiği en büyük belirsizlik ise ölüm anı.
Kendimizi ve sevdiklerimizi ölüm senaryosunun içinde düşünmek bile bizi korku, kaygı ve mutsuzluk hislerine boğabilir. insanların ölüm korkusunu (tanatofobi) kendilerinden daha çok sevdikleri insanları kaybetmek ve sonrasında yaşayacakları çaresizlik hissinden korkmak olarak ifade ettiklerini gösteren araştırmalar bulunuyor. Ölüm sonrası gelecek olan yalnızlık ve geleceğe yönelik umutsuzluktan zihnen kaçınmak istiyoruz çünkü sevgi ile kayıp birlikteliği iç dengemizi bozuyor.
Peki hayat ne kadar kaçınılabilir durumlarla sınıyor bizi?
Hiç!
İnsan için her durumun bitişi bir ölümdür, yas sürecini de beraberinde getirir. Aynen sevdiklerimizi kaybetmek gibi hayatın bize sunduğu tüm ihtimalleri kaybetmekten korkarız. Bu sebeple başlayamadıklarımız, korkunun kokusunu taşır üzerinde. Ya biterse diye kurgulanan her an zihin yasa hazırlar kendini ve kaçınmak için harekete geçer.
Bu döngü aslında yara almaktan ziyade, yarayı nasıl saracağımızı bilmediğimiz için devam eder. Çünkü belirsizlik aslında burada başımıza gelecek şeylerde değil, onlarla nasıl başa çıkacağımızı bilmemekten kaynaklanmaktadır. İşin özü biz nasıl yola devam edeceğimizi bilmediğimiz anlardan kaçınıyoruz.
Haklıyız!
Özellikle sevilen birinin kaybını düşününce ‘Ölüm Allah’ın emri, ayrılık olmasaydı’ derken buluyor insan kendini. Çünkü ölümün adına alışıyor da insan, ayrılığa hazırlayamıyor yüreğini. Ya da birşeyin bitişini anlasa da zihni, yeni başlangıca hazırlayamıyor kendini.
Acı ile deneyimlenir iyileşme. Acıyı yok saydığımızda kalbin elinden haritasını söküp alıyoruz, nereye gidip şifa bulacağını öğrenemiyor.
Yaşanacak, hissedilecek, paylaşılacak ki onarılsın.
Her bitiş sonrası gelen korkunun panzehiridir ‘şefkat!.’
Yaşayacaklarımızı seçemiyoruz belki ama onlarla nasıl yaşayacağımızı seçebiliyoruz. Mutluluk gibi acı da olduğu gibi yaşanmalı. Acıyı da mutluluk gibi kabullenmek, hayat yolunda bize eşlik etmesine izin vermek gerekiyor.
Şefkatle büyütün, şefkatle onarın, şefkatle iyileşin!
İlginizi çekebilecek diğer yazılar
İlişki Bankasına Yatırım Yapın
Hayal Etmeyin, O Hayali Yaşayın
Instagramdan takip etmek için; @uzm.psk.sinemcakir