Kendiliğindenlik ve Oyun İhtiyacı Karşılanmayan Çocuklar
3. Kendiliğindenlik ve oyun ihtiyacına bağlı oluşan şemalar:Bu ihtiyacı karşılanmayan çocuklarda dört farklı şema yapısı oluşabilir.
- Karamsarlık şeması: Çocukta her an birşeylerin kötüye gideceğine dair oluşan olumsuzluk şemasıdır. Aynen koyu sisili bir camın arkasından olayları, insanları görüp beklenti geliştirmesi gibi düşünülebilir. Berrak ve açık bir gökyüzüne yer yoktur yaşamlarında. O yüzden yetişkinlikte de her an tetikte olma ihtiyacı duyarlar. Bu yönüyle dayanıksızlık şemasına benzese bile, karamsarlık şemasında altta yatan bir duygusal yoksunluk hisside bulunmaktadır. Küçük yaşta bir ebeveyn kaybı yaşanması, maddi olarak sıkıntıların yaşandığı bir çevrede büyümesi bu şemanın gelişmesine neden olabilir. Genel olarak olumlu ve iyimser yönler hep göz ardı edilip, kötü senaryoya odaklanma söz konusudur. Akışa bırakmak konusunda büyük güçlükler yaşarlar ve kontrol etmek için daha kaderci meraklara ilgi duyabilirler.
Kaçınma baş etme yöntemini seçen bir kişi, olumsuzluk beklentisine kendini bırakır ve bunu hissettiği ortamlardan, pozisyonlardan ve yakın ilişkilerden uzak kalmaya çalışır. İlişkiler yürümez, iş açılmaz, terfi verilmez, zaten bunlar olsa bile mutlaka kaybedilir. Ağırlıklı olarak duygulanımda karamsarlık ön planda olur. Kararsızlık hakim olabilir. Yine negatif duyguları uyuşturmak hissizleştirmek adına alkol kullanımı olabilir.
Aşırı telafi edilmesi halinde ise, kişi gelecekle ilgili bu olumsuz beklentileri kontrol etmeye çalışır bunun içinde en önemli kaynak geleceği bilmektir. Fal gibi belirsizliğin kendisinde yaratmış olduğu kaygı ve endişeleri kısa süreli yatıştıracak araçlara ilgi duyarlar. Ayrıca sürekli şikayette bulunarak yine bu durum ve duygular ile mücadele etmeye çalışılabilirler. Hani bir ortama girdiğinizde hep negatif bir yorum yapan ve sizinde enerjinizi düşüren insanlar olur ya, işte onlarda karamsarlık şemasının aktive olmuş olması muhtemeldir.
- Yüksek standartlar şeması: Daha çok mükemmeliyetçi ve aşırı talepkar ebeveynlik tutumlarında bu şema gelişebilir. Çocuk kendisine alan yaratmak için hep en iyiyi yapmaya motive olur. Öyle ki her zaman en iyi olmalıyım, birinci olmalıyım, kazanmalıyım şeklinde ebeveynlerin sesleri iç diyaloglarına sıklıkla yansımaktadır. Aynı zamanda başarısızlık şemasının aşırı telafi edilmesi olarak da yüksek standartlar şeması oluşuyor olabilir. Bu kişilerin öz eleştirileri çok acımasızdır ve sürekli ara vermeden başarı için çaba harcarlar. Tatile gitmek, işe ara vermekte zorluk yaşayabilirler. Ayrıca gevşeyip bir mola vermek neredeyse yok gibi birşeydir.
- Duyguları bastırma şeması: Çocuklukta ebeveynleri tarafından oldukça katı ve sert tavırlara maruz kalan çocuklarda, eleştirilmek, duygularını ifade etmek, bir yeteneği sergilemek güçleşmektedir. Çocuk olabildiğince bunları çaktırmamaya ve üstünü kapatmaya çalışır. Ağlayarak benimle konuşma! İfadesini düşünün, çocuk, üzülmekten ve bunu göstermekten dolayı ne kadar hatalı olduğunu düşünmeye başlayıp, ağlamamak için kendini kasmaya, kaçmaya veya bu duyguyu başka duyguyla ifade edebilmek adına öfkeye başvurabilir. İşte bu yoğun bastırma ihtiyacı, yetişkinlikte de duyguları ifade edememe, aşırı denetimli ve planlı olma, istek ve arzuları yok sayma, spontane konuşmalardan uzaklaşma-korkma gibi şekillerde karşımıza çıkabilmektedir.
Kişi, yakınlık kurduğunda duyguları da açması gerektiği için sonucunda olabileceklere odaklanıp engel olmayla fazlasıyla uğraşmaya başlamaktadır. Yakınlıkta kabul görmeyeceğini, belki karşısında ki kişi tarafından aşağılanacağını, eleştirileceğini düşünerek, genellikle bu yakınlık ihtiyacını da bastırmaya çalışmaktadır. Ya da OKB gibi duyguları bastırmaya yönelik yoğun bir kontrol ihtiyacı ortaya çıkabilmektedir. Böyle düşünmemeliyim, böyle hissetmemeliyim, böyle şeyleri arzulamamalıyım gibi kendini suçlayıcı ve eleştirici bir gözle maskeleme ve entellektüalizasyon savunma mekanizmasını kullanma sık görülmektedir.
- Cezalandırıcılık şeması: Çocuklukta ebeveynlerden duyduğu dil çocuğun iç dünyasında sürekli tekrarlar. Yoğun bir cezalandırma, affedememe, acımasızlık yer alır. Çocuk hem kendine yönelik hemde başkalarına yönelik çok sert, katı ve acımasız düşüncelere sahip olmaktadır. Yetişkinlikte de bu kalıplar aynı şekilde devem eder. Öyleki bir hata yapıldığında hem kendilerine hemde başkalarına yönelik acımasızlaşarak, sen ne kadar kötü, pis bir insansın, sen ne kadar iki yüzlüsün, sen ne biçim insansın gibi katı düşüncelerle dolu olurlar. Ve kendilerini affetmek, başkalarını affetmek oldukça zorlaşır. Onlara göre birisi bir hata yaptıysa bunun bedelini mutlaka ödemelidir. Başkalarını cezalandırma sırasında kişi kendisini o kişiden iyi ve ahlaklı görebilmektedir. Öz şefkat ve affedicilik yönünde destek almaları genellikle fayda sağlamaktadır.
Şema ne demek? Şemaların oluşumunda hangi faktörler etkilidir?
Duygusal temel ihtiyaçları nelerdir?
Güvenli ve istikrarlı bağlanma ihtiyacı karşılanmayan çocuklar
Özerklik ihtiyacı karşılanmayan çocuklar
Duygu ve ihtiyaçları ifade etme özgürlüğü karşılanmayan çocuklar
Gerçekçi sınırlar ve öz denetim ihtiyacı karşılanmayan çocuklar
Yetişkinlikte romantik ilişkiler ve bağlanma şekillerinin etkisi
Instagramdan takip etmek için; @uzm.psk.sinemcakir