Hep Bir Kızım Olsun İsterdim.
Neredeyse 10 yıl öceydi. Anne olmadan çok önce. Bir gece rüyamda bir kız çocuğu gördüm.
Arkası dönük yerde oturuyordu. 7-8 yaşında, kahverengi gür saçlı. Elinde bir oyuncak vardı. Ona doğru yürürken arkasını dönüp bana gülümsedi. Kocaman kahverengi gözleriyle baktı gözlerime. Yüzü Mustafa'ya benziyordu, gülüşü bana.
Hafifçe kafasını kaldırdı ve dedi ki "Benim adım Mina. Ve sen benim annemsin".
Uyandım, Mustafa'ya ve anneme anlattım. Sanki bir süreliğine kızımı rüyamda bırakmıştım.
2 yıl sonra anne olacağımı öğrendiğimde dedim ki "zamanı geldi kavuşuyoruz"..
Adını "Mina" koyduk. Aslında onu da bizi seçtiğin gibi sen seçtin.
Kız çocuğu olmanın, kadın olmanın hala çok daha zor olduğu bir dünyada doğdun.
Zorla evlendirilen, okula gönderilmeyen, çalıştırılmayan, söz hakkı olmayan, fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalan milyonlarca kadının var olmaya çalıştığı bir dünyada.
O küçücük zarif ellerinle yaptığın resimlerdeki gibi sadece rengarenk mutlu insanların yaşamadığı bir dünyada.
Ama bak ne kadar büyülü güzellikler de var hayatta kızım. İyilik dediğin bir gülümsemenin ardında..
Her zaman umut vardır ya, şimdi daha da fazla var. Seni ve arkadaşlarını görünce inanıyorum dünyanın da değişeceğine.
Resimlerindeki gibi boyayacaksınız geleceği kendi renklerinize.
Kim bilir belki bir kadın kurtaracaktır bu defa dünyayı?
Masal öyle yazılmıştır..