Hayal Etmeyin, O Hayali Yaşayın!

Çok fazla yerde duymuşsunuzdur, kim bilir belki de size defalarca söylendi.. “Beyin gücüyle istediklerini elde edebilirsin!” Ve hatta bu konuda yazılmış sayısız kitaba, köşe yazısına denk geldiniz. Bir kısmını okudunuz, bir kısmına göz ucuyla baktınız, belki de hiç görmeden es geçtiniz. Olabilir. Çünkü beyin gücünü kullanmak diyince iş biraz boyumuzu aşıyor gibi geliyor.
''Ben önce isteyeceğim, sonra bu olacak öyle mi? Sayısal loto bana çıksın o zaman! ‘'
Saçma geliyor değil mi? Bencede.. Ama saçma olan şey istemek değil, istenilen şeyde aslında.
Evren, hayat, yaşamımız ya da adına ne demek isterseniz öyle bahsedin ondan, içi bolluk bereketle dolu ve size istediğiniz duyguyu vermeye hazır halde bekliyor.
Genellikle istediğimiz şeyler fazlasıyla somut, belli bir zaman sınırıyla tüm hatları çizilmiş, içindeki kurgu ve karakterler hazır halde zihnimizde yer ediyor ve biz en ufak bir sınır ihlalinde isteğimizle aramızdaki mesafeyi açmak zorunda kalıyoruz. Niye mi? Hayal kurmayı durduruyoruz çünkü.
Şimdi bir parça geçmişe gitmenizi isteyeceğim, çocukken gökyüzüne baktığınızda bulutları çeşitli şekkilere benzetme oyunu oynadığınız zamanlara bir gidin. Gökyüzünde kocaman pamuk gibi bir bulut parçasından dinazorlar, köpek balıkları, gemiler , evler yaratan zihninize bir dönün.. Aslında bir parça su buharından oluşan gaz kütlelerini nasıl oluyorda eve, arabaya, hayvana dönüştürebiliyordu.. Çünkü hayal kurmak için gerçeğe ve somut bilgiye ihtiyaç yoktur. Hayal kurmak için tanıdık yüzlere, bilindik isimlere, güvenli yollara da ihtiyaç yoktur. Hayal kurmak için tek ihtiyacınız olan şey, ne hissetmek istediğinizi bilmek!
Mesela, sayısal lotonun çıkmasını isteyen bir kişi aslında para istiyordur. Peki parayı ne için istiyor olabilir, diyelim ki ev almak, dünyayı gezmek, iş kurmak gibi birden çok şeye harcamak ve kendini rahat hissetmek istiyor. Tamam devam edelim, ev alınca ya da iş kurunca, hatta dünyayı gezince nasıl hissedecek kendini; güvenli, keyifli, kaygısız..vb sayısız şey yazabiliriz. Her birey için çoğaltılabilir ya da azaltılabilir. Buraya kadar çok güzel, sayısal loto çıkarsa tüm bunlara sahip olabilir ve istediği duyguya kavuşabilir, haklısınız. Ancak bir şey sormak istiyorum, aynı kişinin böyle hissetmesini sağlayacak başka yol alternatifleri daha var mıdır?
Mesela bir gün eski bir tanıdığıyla karşılaşıp bir iş fırsatından haberi olabilir ve yeni bir fikir üreterek kendi işini kurabilir, para kazanabilir, kazandığı parayla ev alabilir, dünyayı gezebilir ve kendini güvenli, keyifli, kaygısız..vb hissedebilir. Ya da herhangi bir yerde kahve içerken yan masada oturanların bir konuda (ki bu konunun doğrudan o kişinin uzmanlık alanıyla alakalı olduğunu varsayalım) fikir bulmakta zorlandıklarını duyduğunu düşünelim, kendisininde zaten çok iyi bildiği bir konu olduğu için ‘kusura bakmayın kulak misafiri oldum ama daha önce benzer bir durum yaşadık, benim mesleğim nedeniyle şöyle bir yol izledik ve gayet başarılı oldu, belki bunu denemek istersiniz dediğini, yan masada oturan kişilerin tam da ihtiyacı olan bilgiyi sunduğu için bir süre daha sohbet ettiklerini, o kişilerden birinin yapmak istediği iş için hayal ettiği şirkette üst düzey bir yönetici olduğunu ve onu hafta başında toplantıya çağırdığını düşünelim. Fikir beğenildi, iş yatırımı yapıldı ve yeni işi kuruldu! Bu kişi yine kendi işini kurabilir, para kazanabilir, kazandığı parayla ev alabilir, dünyayı gezebilir ve kendini güvenli, keyifli, kaygısız..vb hissedebilir. Çok mu fazla geldi bu size? İnanın böyle kurgular tahmin ettiğinizden çok daha fazla yaşanıyor.
Burada önemli olan şey bu kişinin hayale giden yoldan ziyade, hayali getiren sürece odaklanmasıdır. Sayısal loto tutturmak, hayalin kendisi ya da süreç değildir, sadece bir yoldur. Eğer yola odaklanırsanız, her oynayışınızda, çıkmadığında, paranızın olacağına, ev alacağınıza , kendi işinizi kuracağına yönelik beslediğiniz güvenli, keyifli, rahat hissetme hayaliniz baltalanır, hayal kırıklığı yaşarsınız ve duygusal yönden motivasyonunuzu yitirdiğiniz içinde alternatif yollar üretemez, hayalinizle aranızda ki mesafeyi açarsınız. Hatta bazen de tamamen koparırsınız. Yerine başarısızlık, yetersizlik, çaresizlik duyguları gelir yerleşir ve döngü kendini yineler!
Hayal kurun ama hayali bildiğiniz gerçek patronunuzdan, cebinizdeki paradan, içinde bulunduğunuz yerden, zamandan ayırın!
Hayal kurun ama onu olumsuz geçmiş tecrübelerinizle beslemek yerine, gelecekle ilgili hiç düşünmediğiniz, mantıklı bile olmak zorunda olmayan yeni ihtimallerle besleyin. Bunu yapmak bedava, harcarken cimri olmanıza gerek yok!
Hayal kurun ama hayallerinizi nasıl hissetmek istiyorsanız onu düşünerek yaratın, mutlu hissetmek için referansınız gelecek olsun..Geçmiş değil!
Hayal kurun hemen şimdi, çok görmek istediğiniz o ülkenin bir sokağında yürüdüğünüzü, orada yaşadığınızı düşünmek için döviz kuruna, yıllık izine ihtiyacınız yok. O sokaklarda birlikte yürümek için şu anda aşık olmanıza da gerek yok. Kendi iş yerinizi dekore etmek, kapısı açmak için emlakçıyla depozit pazarlığı yapmanıza da gerek yok.
En önemlisi hayallerinizde kimseye hesap vermeye, kimseyi ikna etmeye ve o hallerin gerçekleşeceğine dair inandırmaya da ihtiyacınız yok. Siz inanın ve başlayın.. Hissettiğimizi yaşıyoruz bu hayatta..
O yüzden sadece hayal etmeyin, o hayali yaşayın!
İlginizi çekebilecek diğer yazılar
Korkunun panzehiridir 'Şefkat!'
İlişki Bankasına Yatırım Yapın
Instagramdan takip etmek için; @uzm.psk.sinemcakir