Ebeveynlik Tutumları

Ebeveynlik tutumları ve çocuğun dünyaya geldiği çevrenin özellikleri, hem çocuklukta hemde yetişkinlikte ortaya çıkan pek çok psikolojik problemin altında yatan önemli bir etkendir.
Ebeveynlik olmazsa olmaz, kesinlikle böyle davranmalısınız gibi ele alınabilecek bir konu değildir. Sahip olunan kaynaklar ve imkanların fırsat verdiği kadarını sunabilmektir. Bunu ısrarla belirtmek ihtiyacı hissediyorum çünkü pek çok aile katı ve eleştirel gözlerle bakıyor kendine. Sürekli yetersiz ve kusurlu olduklarını düşünüyor. Bunların altında da aslında kendi ebeveynlerinin izi yer alıyor.
Her bir ebeveynlik tarzının en uç özelliklerini ele alıp bu bizde yok diyip lütfen kestirip atmayın. Bazı günlük davranışların bu özelliklerle örtüştüğünü göreceksiniz. Tam anlamıyla çocuğunuzu ihmal etmiyor olabilirsiniz, bakımını karşılıyor, onunla oyun oynuyor olabilirsiniz ancak sizin tarafınızdan onaylanmadığını da bir yandan hissettiriyor olabilirsiniz. Bu da duygusal ihmaldir. Çünkü çocuğun temel ihtiyacıdır, kabul ve anlayış!
Mesela onun yaptıklarını sürekli kontrol ediyor olmak, resim çizdiği zamanlarda hayır çiçekler gök yüzünde olmaz, buraya çizmelisin gibi müdahalelerde bulunup, kendi karalarını almasına müsade etmiyor olabilirsiniz. Ya da çocuklarda sık gördüğümüz rüküşlük ve mevsime uygunsuzluk dönemlerinde giymek istedikleri konusunda size hayır deme hakkı tanımıyor olabilirsiniz. O yüzden bu ebeveynlik tutumlarını okurken, daha yalın ve kendi aileniz odaklı bakmanızı öneririm. Ayrıca sorularınızı yoruma yazarak bana iletirseniz, mutlaka geri dönüş yapacağımı bilmenizi de isterim.
Baumrind dört temel ebeveynlik tutumundan bahsetmektedir.
1-Otoriter Ebeveynler: Bu ebeveynlik yapısında çocukla sınırlı ve koşullu ilişki kurma yer alır. Ailenin belirlediği ve kesinlik içeren çok sayıda kuralı vardır, bu kuralların oluşumunda çocuğun hiç rolü veya katkısı bulunmaz. Kuralların sorgulanması veya çocuğun mizacına, cinsiyetine, yaşına uygun olacak şekilde değiştirilmesi mümkün değildir. Tamamen ebeveynlerin ihtiyacına hizmet eder ve çocuğun duyguları dikkate alınmaz. Kısmen cezalandırma ve yüksek beklentilerle baskı kurma söz konusudur.
2.Demokratik Ebeveynler: Bu ebeveynlik yapısında yine kurallar vardır, ailenin sahip olduğu değerler korunmaktadır. Ama aynı zamanda bu kuralların oluşmasında çocuğun da rolü bulunmaktadır. Kuralların esneyebiliyor oluşu uyumu kolaylaştırmaktadır. Genellikle çocuğun aktif katılımı sağlandığı için çocuk kuralların neden olduğunu anlamlandırabilir, davranışlarının sonuçlarını öngörebilir, alternatif yollar arayıp, sorgulayabilir.
3.Hoşgörülü Ebeveynler: Bu ebeveynlik yapısında ailenin odak noktası ihtiyaç karşılamaktır. Burada bir sınır ya da çocuğun gelişimi için gerekli olan ölçülüp tartılmaz. Ben sahip olamadım sen sahip ol şeklinde sürekli verme ilişkisi hakimdir ve çocuk bu kaynaklara ulaşmak için çaba sarf etmek durumunda kalmaz. Sen en iyisin, en yakışıklısın, en yeteneklisin gibi aşırı özel hissettirme söz konusudur. Bu yüzden sınırları, kuralları tanımakta ve anlamlandırmakta zorluk yaşar. Daha çok kendisi için gerekeni görür ve talep eder. Bu ailede büyüyen çocukların, sınırlı empati kullanan kişilere dönüşmesi ve benmerkezci olmaları gayet normaldir.
4.İlgisiz/duyarsız Ebeveynler: Hoşgörülü ebeveynlerin tam tersi konumda yer alırlar. Çocukla kurulan ilişki ve iletişim soğuk, mesafeli ve ilgisizdir. Gelişimi hakkında nelerin fayda sağlayacağı düşünülmez ve aile içinde buna uygun ortam yaratmak için bir uğraş verilmez. Çocuk kendi başına ihtiyaçlarını karşılamaya çalışır ve çoğunlukla bu ihtiyaçları karşılamak için çaba sarf etmeyen ebeveynler için kendisinin yetersiz olduğuna inanır ve suçluluk duyar. Hak etmek, talepte bulunmak mümkün değildir. Ebeveynler kendi ihtiyaçlarına odaklıdır ama otoriter ebeveynler gibi bu ihtiyaçları karşılamak adına çocuktan hiçbir beklentiye sahip değildir. Genelde ihmal, istismar öykülerinin yaşanmasına neden olan aile yapılarıdır.
Bu ebeveyinlik tutumları ile temel duygusal ihtiyaçlar hangi şemalarla, nasıl bir ilişkiye sahiptir? Ve çocuğum, yetişkinlikte hangi problemleri daha fazla yaşayabilir?
Şema ne demek? Şemaların oluşumunda hangi faktörler etkilidir?
Duygusal temel ihtiyaçları nelerdir?
Güvenli ve istikrarlı bağlanma ihtiyacı karşılanmayan çocuklar
Özerklik ihtiyacı karşılanmayan çocuklar
Kendiliğindenlik ve oyun ihtiyacı karşılanmayan çocuklar
Duygu ve ihtiyaçları ifade etme özgürlüğü karşılanmayan çocuklar
Gerçekçi sınırlar ve öz denetim ihtiyacı karşılanmayan çocuklar
Yetişkinlikte romantik ilişkiler ve bağlanma şekillerinin etkisi
Instagramdan takip etmek için; @uzm.psk.sinemcakir