Duygu ve İhtiyaçları İfade Etme Özgürlüğü Karşılanmayan Çocuklar
4. Duygu ve ihtiyaçları ifade etme özgürlüğü ihtiyacına bağlı oluşan şemalar:Bu ihtiyacı karşılanmayan çocuklarda üç farklı şema yapısı oluşabilir.
- Boyun eğme şeması: Genellikle ebeveynlerin duygusal ihtiyaçları, çocuğun ihtiyaçlarının önünde tutulmaktadır ve çocuk belli bir koşula bağlı olarak sevgi ve ilgi almaktadır. Bu koşulun dışına çıkma konusunda, ebeveynleri kaybetme veya olumsuz tepki ile karşılaşmadan korkma vardır ve mecburen ebeveynin isteklerine teslim olunur. Ancak bu teslimiyetin altında bu duruma karşı duyulan öfke yatar. Bu şemada temel duygu korkudur. Bu da yetişkinlikte, oldukça uyumlu, sakin görünen kişilerin bir anda öfke patlaması yaşamasıyla patlak verebilmektedir. Şaşırırsınız hatta bu kişinin bu tepkiyi verebilmesine! Veya bedensel şikayetlerle bu bastırılan duygular açığa çıkabilmektedir. Günlük yaşantıda son kararları almak için başkalarına teslim olma sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Madde kötüye kullanım yine başa çıkmak için kullanılan işlevsiz yollardan biri olarak bu şemada da görülmektedir.
- Kendini feda şeması: Yine benzer sebeplerle çocuk kendi istek ve arzularını yok sayar ama kaybetme korkusu da altta bu davranışları destekler. Kişinin çevresindekilerin istek ve arzularını karşılama adına sürekli kendisi yok saymasıdır. Bu şemada temel duygu suçluluktur. Mesela oyun oynamak için anne babasından vakit isteyen bir çocuğun, off, puff, işim var yorgunum gibi tepkilerle karşılaşması ve oyun sırasında ebeveynin hiç zevk almıyor olması, çocuk için suçluluk duyguları doğurabilmektedir. Anne ve babayı meşgul eden, onlar için eğlenceli olmayan ve kendisi olmasaydı sanki ailesi daha mutlu olurdu gibi hissetmesine yol açan davranışlar yine bu şemayı tetiklemektedir. Aynı şekilde bakım karşılaşılarken sürekli şikayet eden annelerin çocuklarında aynı suçluluk duygusunu görmek mümkün olmaktadır. Çocuğun varlığı maalesef bir ödül değil angaryadır!
- Onay arama şeması: Çocukluktan itibaren koşullu sevgi almanın karşılığı olarak oluşan emin olamama ön planda yer almaktadır. Kararları almak için kendi düşünce ve sezgileri yerine çevresindekilerin düşünce ve sezgisine yatırım yapılır. Eş istediği için iş bırakılır, aile istediği için alakasız bir bölümde lisans okunur, yani başkalarının kararları ne ise o kabul edilir ve yaşanır. Burada daha çok elalem ne der, ne düşünür, ayıp olur, söylenmez gibi inançlar bulunmaktadır.
Her üç şemada da bu kişiler hayır demekte çok zorlanmaktadır. Ama diyememe motivasyonları farklıdır. Boyun eğmede hayır denmeye korkulur, kendini feda etmede hayır demek suçluluk hissettirir, onay aramada ise hayır demek ayıptır.
Özellikle bu üç şema için sen sus, karışma, sen bilmezsin, sen ne anlarsın gibi sözel uyaranlar ile erken çocuklukta ebeveyne karşı hayır deme hakkının hiç tanınmıyor olması da etkilidir. Bunun için Nasıl hayır diyeceğim yazısına göz atmanızda fayda olacağını düşünüyorum.
Şema ne demek? Şemaların oluşumunda hangi faktörler etkilidir?
Duygusal temel ihtiyaçları nelerdir?
Güvenli ve istikrarlı bağlanma ihtiyacı karşılanmayan çocuklar
Özerklik ihtiyacı karşılanmayan çocuklar
Kendiliğindenlik ve oyun ihtiyacı karşılanmayan çocuklar
Gerçekçi sınırlar ve öz denetim ihtiyacı karşılanmayan çocuklar
Yetişkinlikte romantik ilişkiler ve bağlanma şekillerinin etkisi
Instagramdan takip etmek için; @uzm.psk.sinemcakir